Küresel ticaret, son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve pandemi sonrası iyileşme süreçleri ile birlikte yeni bir dönemden geçiyor. Ekonomistlerin ve uluslararası ticaret uzmanlarının yaptığı analizlere göre, 2024 yılı itibarıyla küresel ticaretin büyüme beklentileri olumlu yönde seyretmekte. Ancak, bu büyümenin sürdürülebilirliği için bazı zorlukların aşılması gerekiyor.
2023 yılının son çeyreğinden itibaren dünya genelinde ticaretin canlanmaya başladığı gözlemleniyor. COVID-19 pandemisinin etkileri azalmışken, birçok ülke ekonomik faaliyetlerini artırarak, ticaret hacimlerini genişletme yoluna gitmeye başladı. Özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerin güçlü ekonomik toparlanması, küresel ticaretin büyümesine önemli katkılar sağlıyor. Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya ülkeleri, artan üretim ve tüketim talepleri ile dikkat çekiyor.
Dünya Ticaret Örgütü (WTO), 2024 yılı için küresel ticaretin yüzde 3,5 oranında büyümesini öngörüyor. Bu büyüme tahmini, özellikle e-ticaret ve dijitalleşme alanında yaşanan gelişmelerle destekleniyor. Şirketler, çevrimiçi pazarlama ve satış stratejilerini geliştirerek, uluslararası pazarlara daha hızlı erişim sağlıyor. “Dijitalleşme, ticaretin dinamiklerini değiştirdi ve yeni fırsatlar yarattı. Küresel ticaretin büyümesi için bu trendin devam etmesi kritik,” diyen uzmanlar, e-ticaretin geleceği hakkında olumlu görüş bildiriyor.
Ancak, küresel ticaretin büyüme beklentileri bazı risklerle de karşı karşıya. Siyasi belirsizlikler, jeopolitik gerilimler ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, ticaretin sürdürülebilirliğini tehdit eden unsurlar arasında yer alıyor. Özellikle, Rusya-Ukrayna savaşı gibi olayların etkileri, enerji ve gıda fiyatları üzerinde baskı oluşturarak ticaretin seyrini etkileyebilir. Ekonomistler, ülkelerin bu tür belirsizliklere karşı hazırlıklı olmaları gerektiğinin altını çiziyor.
Ayrıca, çevresel sürdürülebilirlik konuları da küresel ticarette önemli bir gündem maddesi haline geldi. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar, ülkelerin ticaret politikalarını etkileyerek, sürdürülebilir ürün ve hizmetlere yönelik talebi artırıyor. Bu durum, şirketleri daha yeşil ve çevre dostu çözümler üretmeye yönlendiriyor.
Sonuç olarak, küresel ticaretin büyüme beklentileri, 2024 yılı itibarıyla olumlu bir seyir izliyor. Ancak, sürdürülebilir büyüme için karşılaşılan zorlukların aşılması ve uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik, küresel ticaretin geleceğini şekillendirecek anahtar faktörler olarak öne çıkıyor. Ekonomik iş birliklerinin ve uluslararası ticaretin güçlenmesi, dünya genelinde refahın artmasına katkı sağlayacak önemli bir unsur olacaktır.