Trump, Hamas’ı Yok Etmeden Rehineleri Kurtaramayız Dedi

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Ortadoğu’daki gerginliklerin tırmandığı bir dönemde dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Trump, İsrail’in elinde bulunan rehinelerin geri dönüşü için Hamas’ın “yüzleşilmesi ve yok edilmesi” gerektiğini ifade etti. Bu açıklama, Hamas’ın ateşkes görüşmelerindeki ilerlemeleri iddia etmesinin ardından geldi. Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, rehinelerin geri dönüşünün ancak Hamas’a karşı sert bir tutum alındığında mümkün olabileceğini vurguladı.

Trump, “Hamas, ateşkes görüşmelerinde iyi niyetle müzakere etmiyor. Biz, rehinelerin geri dönüşü için Hamas ile yüzleşmeliyiz!” dedi. Bu ifadeler, ABD ve İsrail’in geçen ay Katar’dan müzakerecilerini çekmesinin ardından gelmesi açısından dikkat çekicidir. Trump’ın özel elçisi Steve Witkoff, o dönemde Hamas’ın ateşkese ulaşma konusunda istekli görünmediğini belirtmişti. Görüşmelerin önündeki engeller nedeniyle Trump, rehinelerin geri dönüşü için “en kısa sürede” bu mücadelenin verilmesi gerektiğini vurguladı.

Trump, geçmiş yönetiminde yüzlerce rehineni kurtardığını ve birçok savaşı sona erdirdiğini hatırlatarak, “Yenmek için oyna veya hiç oynamayıp kenara çekil!” şeklindeki sözleriyle dikkat çekti. Bu bağlamda, Trump’ın açıklamaları, Beyaz Saray’da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy ve Avrupa liderleri ile ayrı bir barış anlaşması müzakeresi yapacağı gün geldi. Bu durum, Trump’ın Ortadoğu’daki liderlerle olan ilişkilerinin nasıl şekillendiği konusunda önemli bir gösterge olarak değerlendirilebilir.

Ortadoğu’daki gelişmelere bakıldığında, İran destekli Hamas, Arap arabulucularının yeni bir ateşkes önerisini kabul ettiğini duyurdu; ancak bu önerinin İsrail’in onayını gerektirdiği belirtildi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Hamas’ın ağır bir baskı altında olduğunu ifade etti ve Gazze Şehri ve diğer yoğun nüfuslu alanları yeniden işgal etme planlarını açıkladı. Netanyahu, ateşkes müzakerelerinin bir kez daha tıkandığını vurguladı ve “Medya raporlarını duyuyorum ve bu raporlardan bir sonuç çıkarabilirsiniz: Hamas büyük bir baskı altında,” dedi.

Netanyahu ayrıca, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ile yaptığı görüşmelerde, Hamas’ın yenilgisinin tamamlanması ve rehinelerin kurtarılması konularında kararlılığın altını çizdi. Başbakan, “IDF’nin elde ettiği başarılar karşısında büyük bir takdir duyuyorum,” diyerek ordunun moralini yüksek tutmaya çalıştı. Bu, Netanyahu’nun halkı ve ordusu üzerindeki etkisini artırma çabası olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Hamas ile yapılan müzakereler hakkında bilgi veren bir diplomat, Katar ve Mısır arabulucularının, Hamas’ın kabul etmesi için baskı yaparak, Witkoff’un önerisinin %98’ini koruyan bir ilerleme sağladığını belirtti. Bu, taraflar arasında bir çözüm yolu açma çabaları olarak değerlendirildi.

Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdelatty, arabulucuların ABD’nin 60 günlük bir ateşkes önerisini yeniden canlandırmak için yoğun çaba sarf ettiğini belirtti. Bu süreçte, bazı rehinelerin serbest bırakılması ve kalıcı bir ateşkesin müzakeresi hedefleniyor. Abdelatty, Mısır’ın Rafah sınır kapısında yaptığı bir ziyaret sırasında bu açıklamalarda bulundu. Ayrıca, Katar Başbakanı Sheikh Mohammed bin Abdulrahman Al Thani’nin görüşmelere katıldığını ve Hamas’ın üst düzey liderlerinden Khalil al-Hayya’nın da geçen hafta Kahire’ye geldiğini ifade etti. Bu tür diplomatik girişimler, taraflar arasında bir uzlaşma sağlanmasına yönelik önemli adımlar olarak değerlendirilebilir.

Bassem Naim, Hamas’ın üst düzey yetkilisi, arabulucular tarafından sunulan öneriyi kabul ettiklerini doğruladı; ancak detay vermekten kaçındı. Tel Aviv’de düzenlenen protestolar ise, Netanyahu’nun Hamas ile rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşma sağlaması çağrısı yapıyor. Bu durum, toplumun içinde bulunduğu ruh halini ve hükümetin kararlarına karşı olan eleştirileri gözler önüne seriyor. Gelişmeler ışığında, Netanyahu, savaşın devam edeceğini ve tüm rehinelerin geri dönmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılması sağlanana kadar durmayacağını ifade etti. Hamas ise, kalan rehinelerin yalnızca kalıcı bir ateşkes ve İsrail’in geri çekilmesi karşılığında serbest bırakılacağını belirtti.

Sonuç olarak, hem Trump’ın açıklamaları hem de Netanyahu’nun vurguları, Ortadoğu’da süregelen çatışmaların ve müzakerelerin karmaşık yapısını bir kez daha gözler önüne seriyor. Taraflar arasında çözüm arayışları devam ederken, rehinelerin kurtarılması için atılacak adımlar büyük önem taşıyor. Tüm bu gelişmeler, uluslararası ilişkilerin ve bölgesel dengelerin ne denli kırılgan olduğunu gösterirken, aynı zamanda barışa giden yolda atılacak adımların ne kadar kritik olduğunu da ortaya koymaktadır.